YAYLALARYaz geçti de dağı duman bürüdü Bu ıssız dağlarda mahzun yaylalar Kurt ve çakal azığını aldı yürüdü Esen rüzgara bel verir ulu çınarlar Sende geçti taze gelinlerin sefası Dağda olur çobanların hep cefası Vadilerde yankılanır kavalın sedası Ahenkli ahenkli öter sürüde çanlar Yayla seni her an görmek isterim Serin hanay evlerine girmek isterim Yayık ayranını tastan içmek isterim Sende yaşamak bana hayat bağışlar Yazın soğuk soğuk esen yellerin başka Türküler söylenen dillerin başka Yaşar sende insanlar fantezi aşkla Darmadağın oluverir o kınalı saçlar Bir rüyadır yurdumun yaylası dağı Her köşesi Ana dolunun aşık otağı Bu ormanlar ve dağlar yiğit yatağı Sendeki aşkı söyler akan pınarlar Yaylam seni hiç gönlümden çıkarmam Can arzular gelmeye derman bulamam Gençlik yaşlarım geçti kırda duramam İşte, Ozan İsmail de ağıt tam şimdi başlar 15 Kasım 2008 |