AHLAT'A HASRET 2
Teştte un ile püşürük yapsam
Surfa bezinde hamur çığnasam Gece tendire tezek kalasam Tendir evinde yatmak istirem *** Tendiri yakıp, haçirdek atsam Bir de üstüne seli bıraksam Kavurga içine çedene katsam Avucuma alıp yemek istirem *** Küntleri döküp, surfaya atsam Kındırak yapıp ekmeği açsam Çileyip üstüne suyu damlatsam Rafatana koyup vurmak istirem *** Tendir goğunda balığı yarsam Ayran aşına yarpuz doğrasam Çömçe vurup havaya savursam Tendir başında yemek istirem *** Çöreg içene murtuğa koysam Elimi vurup, tendire atsam Anam sesiyle zılgıt çağırsam Başıma kösevi yemek istirem *** Surfayı serip siniyi kursam Cıranan suyu elime alsam Erimi alıp surfaya varsam Kaynatamdan, yaşmak atmak istirem *** Buğdanan appodan mevcüğü alsam Kıyliye koyup, bağlara dalsam Karnım ağırır, narayı bassam Hacı Namığa gitmek istirem *** Uşağım olsa kundağa sarsam Altı pişipse, toprak bağlasam Sabaha kadar cincilde yatsam Gün çalınırken kalkmak istirem *** Tavlaya girip ineği sağsam İneğin yemini mısrana atsam Sakkavül vurup fışkıyı döksem Zırzaya kilidi takmak istirem *** Yağmur yağanda damcıya baksam Her yere tasla leğen bıraksam Şükürler edip dama mı çıksam Çelgelli loğu çekmek istirem Birgül OTLU 05.09.2018 SÖZLÜK Teşt : Demir büyük Leğen Püşürük: Un ve su ile yapılan mayalandırma Tendir : Tandır Çığnamak: Buradaki anlamı iyice yoğurmak Tezek: Hayvan dışkısından yapılan yakacak Kalak: Yakacağı tutuşturacak düzeyde hazır hale getirmek Haçirdek: Tandırın üstüne iki taş üzerine koyulan yassı demir. Sel: Saçtan yapılmış içi çukur kap Kavurga: Sütlü buğday ile hazırlanan yöresel bir çerez Künt: Hamur bezesi Surfa: Sofra bezi Kındırak: Merdane. Buradaki anlamı merdane ile açılmış küçük yufka Rafatan: Yufkayı tandıra yapıştırmaya yarayan içi çar çaput dolu tastık şeklindeki araç Goğ: Tandırın kenarı Çömçe: Tahta kepçe Savurmak: Buradaki anlamı ayran aşını çömçe ile alıp yüksekten dökmek Murtuğa: Çöreğin içine un ve yağdan yapılmış tuzlu helva Zılgıt: Nara atmak Kösevi: Tandırı karıştırmak için yapılmış uzun kalın ucu sivri soba Sini: Yemek yemede kullanılan demir büyük tepsi Cıra: Su doldurmak için kullanılan toprak küp, testi Er: Koca,eş Kaynata: Eşin babası Yaşmak: Yüzünü gizlemek, konuşmamak Yaşmak atmak: Yüzünü açıp konuşmak Appo: Eskiden şehir dışından, sebze ve meyve kurularını at ve eşeklerle Ahlata getirip satan kişi. Mevcük: Kiraz kurusu Kıylı: Tepsi Uşak: Çocuk Cincil: Beşik, salıncak. Buradaki anlamı diken üstünde yapmak Gün çalmak: Günün ışıması; şafak vakti Tavla: Ahır Mısran: Büyük baş hayvanların yem yediği yer Sakkavül: Ahırı süpürmek için söğüt dalından yapılmış büyük süpürge Fışkı: Ahırın suyunu emmesi için zemine serilen tezeğin çok ufak hali Zırza: Kilit yuvası Damcı: Toprak damlardan akan yağmur suları Loğ: Toprak damların daha sağlam olması için toprağın sıkılaşması için kullanılan büyük silindir taş |
Şairimizin emeğine yüreğine saygı duyuyorum.
Varolunuz
Selamlar