BEN SENİ HİÇ SEVMEDİM Kİ
BEN SENİ HİÇ SEVMEDİM Kİ
ben seni hiç sevmedim ki ben senin sevgiye olan açlığını yalnız zamanlarındaki çaresizliğini senin bile farkında olmadan geceler boyu içip içip düşünmemek için uyumanı sevdim kirpiğindeki nemi göstermemek için başını eğmeni gerçek dışı bir kadın olma bilincinde olmanı sevdim ben senin bahar temizliği yaparcasına kırıntı aşklardan kurtulup yüreğinde bana yer açmanı sevdim çok seviyor olmanı mahcup bir edayla söylemeni firari düşlerden hatta kendinden bile kaçarak bana sığınmanı ve bunu örtebileceğini sanmanı sevdim onanmaz hatalarının pişmanlıklarının kızgınlıklarının dışavurumunu sevdim bir çok hayranın olduğunu ve hiç birinin benim boşluğumu dolduramayacağını sanmanı sevdim biz ki bir yola girdik rotası belirsiz hangi dalga savurur hangi kayalık önümüze çıkar hangi volkan hangi lav içimize akar demeden bu gemi nereye gider diye düşünmeden fora demeni ve hayatı akışına bırakmanı sevdim uyuduğunda savunmasız çocuk yüzünü uyandığında Polyanna gibi maskeler takmanı aslında senin sen olarak yakalanma korkularını sevdim öyle ki parmağım kanadığında yüreğinin kanamasını ve benim sıcacık canlı canlı bir yüreğe dokunmak isteyen bir el olabilme ihtimalini sevdim sarhoşken masallarda bıraktığın aşk hikayelerini kavuşmak isteyip de kavuşamadığın bana olan o masum kini, nefreti ve her şeye rağmen vakur duruşundaki masumiyeti sevdim deli kadın anla işte ben seni hiç sevmedim ki ben senin ben olma halini sevdim Efkan ÖTGÜN |