HALA ÇATIK MI KAŞLARIN LEYLA?Şiirin hikayesini görmek için tıklayın Uyduruk bir mavi olabilirim… Şaibenin dilinde vakur bir pembe akabinde. Korların yaktığı Cenazemin leş tadında Bir arya İçin için kokan aşkın revnak tadıyla. Dalyalarca ümidi boca ettim Siper ettiğim yüreğe mazgallar koydum ben Sırf incinmesin diye Gecenin tenine de beyazı boca ettim Hani olur da yanıltır göğün neferlerini. Şirret bir terennüm, kâbusum: Asılı kaldığım iplerinde rüyalarımın Balyalarca korku Irak yüreğin kibrinden Aldatılmışlığın yanık tadı. Taarruzu altındayım bunca hengâmenin Göl durgunluğunda olmasa da Daldığım her hülya Defnettim önce huzuru sonra yetim neşemi: Kaybettiğimden beri içimdeki tek göz hücremi Zanlarla bezendi âlem Zemzem suyuyla yıkansa bile Neye çare? Bunca kâfirin duasına Elbette yağmayacak gökten şer dilinde beddua. Nutkumu tuttular Niyazlarımı sakladım Aşkımla koyun koyuna büyüttüm Dünkü masallarımı: Ufkumu açtı el âlem Haznemi doldurdum ansızın matemle. Kopup geldiğim kucağından Yaslı şehrin Kinayeler yamalandı diz dize Dizmek de değil hani Üstüne kıvrıldığım dizelerin metaneti Geçti en sonunda bana da. Bandım önce ilk heceyi Ekleyiverdim yüreğimdeki kopuk düğmeyi. Neydi ya da neyden ibaretim bunca zaman? Unutulduğum aşikâr İsmimle yaşadığım zaten mevsimin düştüğü şerh: Gülmek de değil derdim Gülümsemek bile yeter hani: Önce şahit tuttuğum geceyi Devrilen hecelerde Yeknesak bir kelam: Sözüm ona aşkın hicabı Dünün özlemi anbean Sefalete düşkün yüreğin minvali Gelip gitmeler durağında. Zamanın kulpu olmalı… Olmalı asılı rüyalar aksıran beyitlerin teamülünde. Kör nidaların asık suratında ihanet Yüklü veballer; Yarım adaları isyanın Nifak sokan varlığa Varlığın da arka bahçesi her kehanet Sivrilen dilinde şiirin Bir bir nöbet geçiren aryalar: Deli fişek arzuların sunumunda Bir kor vaveyla Hanidir mücbir sebeplerden Unutmuş yaşamayı âşık Leyla: Ötekilerin berisi Küllerin doğumunda Hazır dura kaderin cilvesi. Zamanı da unuttuk aşkı da, Leyla Su verdik yürüdü ihlali sarmaşığın Vücuda dolanan usulca. Karabatağın güncesi Varlığın da hicvi her satır: Aldatılmışlığın daniskası Hicaptan kurtulmak ne kelime? Aşkla boyasak ya şu evreni, Diyenlerden olsak ne ala! Hanidir uzağında hanidir kıpraşan varlıkla Bir dehliz içimlik mutluluğa dar gelir Aşkın sabıkası epeydir kapı dışı. Hülyalara bandık ömrü Batılı belki de bunca kazanım Yitik resimlere giderken elim Hanidir, uzağında durduğum kibir Bir elem bir cefa Süre gelen realite. Aşkın kalpazanı hangi tutuklu şiir ise, Giydiğim giydirdiğim Zevkin tınısında belli belirsiz bir terennüm Sona doğru doğduk Başı kayıp şarkılara toz kondurmadık Hatırı sayılır bir yaşanmışlık Galip gelense sihri devasa ümidin Kopçası kayıp seyirlik bir yürek: Boşa koy dolanı boşla En çok kendini kapı dışarı et sen, Leyla! Aşkın güdüsü Havsalama sığmadı ki içimdeki kırık dizeler Beynamaz bir tokatla savrulduk: Hey gidi hey, aşk: Sarmalında özlemin Diri bir gölge Beylik sitemlerden uzak sönük feri gizemin Başladığımız gibi de bitiremedik gitti Soytarı bir masal olsak bile ne gam! Şiirin içgüdüsü bariz saltanatı yüreğin Dünün çeperinde kaybolduk bir kere Yarından yana yok derdim: Sen, Leyla Hala çatık mı kaşların? Gittiğinden beri öldürücü güdülerin Siftahı olmaz mı tek bir dokunuş? İstikbali yüreğin derinlerde bir yama Varlığı giydirdik kefen niyetine Şahikaların uzamında Seyre daldık âlemi: Sükûtun yansıması bir bir devindiğimiz Zaafların rüştünü çaldık çalalı Öldük acımızdan. Acımaktan yara oldu düşlerimiz Düşündüğümüzden de öte Hayatın zehir zıkkım olmuş hikmeti. |
Gönüllere akan şiiri tebrik ederim…
Beğendim…
Şiir yaşamdır… Şiir hayattır…
...................................................Saygı ve selamlar..