KOŞUCU
Epey erkendi kendine göre
Geç bile kalmıştı üst kattakine... Koşmaya başladı başlangıcından kulvarın. Hevesi yerinde, Fikri başka kulvar inşaasına gebe... Ence boyca benzerleri koşuyorlardı yanında Kiminin bacakları ondan uzunca Kimi hırsından kör, kimi çelme takmak sevdasında... Kaşındı ensesindeki etiket Koparmak istedi, olmadı koşarken Etiketler dedi: Yarışlarda illa olması mı gerek?... Işık vurdu bir damın tepesine, Sonra bir martı ağzındaki ekmeği düşürdü. Sokakları süpüren adam, süpürüp aldı küreğine. Bir kadın, ağlayan çocuğunun ağzına vurdu hızlıca Çöp kutusunun yanından sarı bir kelebek uçtu. Sırtında bir el hissetti onu çekiştiren Koşucu yavaşladı, yalpaladı. Duracak gibi oldu... Bir baktı;iyice ortasında kalmış yarışın Çarpık bacaklı geveze oğlan bile Geçmiş onu bir arşın. Vakit kaybedişlerine kızdı bir süre. O kaybedişlerde kazandıklarına sevindi Kızmaları geçince... Öndekiler depar attıkça nefesi kesildi, Kesildikçe dizleri hepten titredi. Makus kader falan değildi besbelli... Önünde koşanlara baktı Alnından düşen terlerin arasından. Saygı duydu biraz, bir o kadar kıskandı... İpi önce göğüsleyemeyecekti Madalya falan götüremeyecekti eve Neden üzülmüyorum buna diye Tokatlamalı mıydı kendini ortalık yerde... Son düzlüğe yaklaşırken koşucu, Haber saldı bir megafonlu: Yeni yarış için... Kayıtlar "doldu". 04.09.2018 |
Kalemin susmasın
_______________________________Selamlar