BİR GÜZE DAHA KAVUŞTUKbir arzım var ey ulu gök kadim toprak sırtımın kamburu ölüm ayaklarımdaki karıncalanma bütün hasretlerden aynı kente dönüş solgun zamana dokunmayın eylülde kendince çiçeğe durur bir ömrün çiğnenmemiş toprağı birikmiş yazdan emanet bunaltıcı yanık akşamlar kuş seslerinin taşıdığı ferahlık içimde dinlenen kıyılarını unutmuş su artık kolları açık bekler bizi güz neresinden tutsak düşte kalır bayramlık ayakkabısıyla uyuyan çocuklar cin alinin tel gövdesini sevdiren hayat ne hızlı geçmişsin ömür penceremizin önünden açık kapılardan seken komşu sesleri annemizin günde beş bin kez tekrar ettiği nakarat adımızı ezbere bilen sokaklar ne çabuk büyüdük biz sanırım yağmur hep çocukluğumuza yağmış 3 eylül 18 ali rıfat arku istanbul |