ÖLÜMÜN EN DURU HALİ...Yaralı bir değneği sahipleniyorum Denklediğim umutların paralelinde Şal misali örtündüğüm umudun kımıltısı. Şimdi’lerin kırıntılarından nasiplenip Öykündüklerime yükleniyorum bir bir: Bazen devşirmen bir nota Bazen bir çözelti: İğneyle kazdığım dibini şiirlerin hülyasında Tek tüfek olduğum şaşalı günlerimin hatırına Ve soyutlanıyorum çevremden… Aklımın ikmalini buyurup Sessiz notalar dikiyorum İçimdeki yamanın müstakil katında Misafir ettiğim dalyalarca duygu Belli ki ruhuma zarar çokça hissetmek Kuyruk acısı olan dilli dilazer öfkesine Selam veriyorum Kambur beyitlerin yükünden nasiplendiğim Soğuk aşında içimdeki ırmak; Yaralı nakşında Bir özlem ki sorma, Diyorum da gelmiyor gerisi. Kuru çeşmelerin susuzluğundan ibaret olsa Keşke diyemediklerim Oysaki Ben bir laternayım Bazen kuytuları mesken tutan Bazen lal rüyaların dibine kibrit suyu ektiğim Nazenin tayfasında ömürlük gaflarımın Sükûta davet ediyorum. Bir yolcu ki; Dünden gelmiş Bir yol ki; Az evvelimde sona ermiş. Eremediğim hidayeti sahipleniyorum Her ezan sesinde İçimde yükselen kuşların Naif tenine Değmeye korkup Kanatlarına takıldığım Sevginin rehaveti çörekleniyor İçime ta içime ansızın: Zarfları olmayan mektupları postalıyorum kuşlarla Aslında göçmen varlıklarına binaen biliyorum ki; Seneyedir ancak vakti Kim ise kursağında özlemin Vakit dar olsa bile Az sonra içime işleyecek rahmetin. Devasa yorgunluğun çatı katında Gayri resmi bir azam Sondan başa saydığım Belki asla ulaşamayacağım o rakım: Yüreğin mührünü sökmek adına Demediklerimin de meali Her yazdığım satır: Dipçiği ile şiirin Ölümün en duru hali. |