ŞİİRİN CİNNETİ...Şiirin hikayesini görmek için tıklayın Kanatları elemin, tozlu raflarında Ömrün kor acı Varlığın tutanaklarında kayıtlı sarpı gönlün En içli derya. Su götürmez bir aşkın kozasında uyutulduğumun mimarı Her şiir Bam telinde onca dizenin Kefil olmakla eş değer düşlere Unuttuğuma biat bir isyan derlerken iblis Şahika düşlerin tetikleyici. Yansıyan yorgunluğun sulhu Körebe acıların mimarı her zifiri imge Konduğum dallarda Bata çıka yürüdüğüm dikenli Yolları, Gül beyitlerin Dehlizinde, kaptı kaçtı bir aşk Yine neferi iken hüznün Köhne bir fısıltı Oysaki içimdeki aryalar Acının tetikleyicisi. Şimdimi öldürsem de dönsem yanına Gün dönümünde Feryatlarımı bastıran Bir kuvözde saklı tutsam yeni doğmuş rüyalarımı: Hangi perdeden yansır söyle sesim? Hangi minvalde iz sürerim delice? Ben ki mahkûmların en deli neferi Körükleyen bunca hatırat Kol kanat gerdiğim Bir izleğin son suresi adeta İçimde çağlayan Günbegün azıtan bir şelale misali. Karambola giden zamandan yana yok ki tasam Ömrü öğüten bunca elemi Mademki baş tacı belledim. Aşka yüklediğim özleme Sinmiş bir kez nefesindeki ukde Varlık kadar kutsal, demenin ne zararı var ki? İçli göğün kanatlarına konduğum O kadar mı aşikâr? Çaldıklarımı sundum Tanrıya Kederin esefini yüklendim tenimde Semiren bunca iz ile Belki’lerimi uyutup Döndüm yüzümü aşka Bazen terk edilmişliğin sillesini yiyip Tokuşan ellerimde: Hem izi gülümseyen Bir nida benzeri İçimdeki son edim: Kapatmadan evvel gözlerimi. Zaman… Tutkal niyetine sahiplendiğimize öykünenlere sitem Belki’lerini tokuşturan gizemden yana derdi enginlerin Şehla yankılarında şehrin İri ölçekli bir kanat. Darmaduman Yüreğin yaftalanan mizacı. Bir öyle bir böyle seyrelen Eş güdümlü lehçe Anlık bir sızıda Ansızın kıyama duran Şiirde nöbete duran üç beş s/imge Lafı güzaf Demeye mecali yetse keşke. Görmeyenlerin indinde Karambola gidenlerin aşka ihaneti Adeta Diri hükümler, Zanlı bedeller Ve içlenen bestede Yarım yamalak bir sitayiş Toplarken dağınığı ömrün Karaya çalıp Karadan kaçıp Ayak bastığımız hangi sahil ise. Denizin rahmeti Sisin teğet geçtiği Kayıtsız ve kasıtlı vedaların Huzmesinde seyrelen azap dolu Muhalif söylemlerde. İhtiyar bir arya konduruyor yaşlı kuş Sözcüklerin terennümüne yenik Bedellerin sağanağında Kır saçlarında doğanın Afakan basan mısralarla yüklü veballerin Örtündüğü geceye binaen Lanetini giyinen iblisin Kör noktası nakşeden Satırlarda biteviye kıvranan Şiirin cinneti. Bir eda yüklenirken Bir sıfatla mimlenirken Bir yöreyi bir töreyi Bir yüreği boşlarken adamakıllı da ısrarcı hani: Munis beyitlerin tevekküle durduğu Karaçalı misali Adıyla örtüşen yenilgi; Adımladıkça dününü Közlerin mahiyetinde tevafukun gölgesi Yarım adaların cennet bahçesi. Huyu suyu kabul gören bir şiir mesela Kör ebelerin doluştuğu cinnet kapısı Israrcı kalemde İsyan bürüyen gözlerinde Zamandan daralıp Pergelleri açan bir kabadayı edası Suretlerin hüngürdediği Cühela yarısı. Aşkı yok sayan teyakkuz Varlığı derinlerde donan O deli yüz Bedellerini ikram edip de kadere Bir reçeteyi yırtan Hastalıklı ömre Sitemler yağdıran Düş palazı ahkâmlarla Yıkanan beyit beyit Sonrasını lav edip… |
Kutlarim çok severek okuduğum içten yazılan güzel şiiri...
Şiir severiz, Şiir yazarız, Şiir okuruz…
......................................... Saygı ve selamlar..