Masumiyetin Sarmaşığı
Sevgili mavi..
özlem ve hasretle doldurulan her şey de içinde sen olmakla birlikte azıcık acı.. azıcık ıstırap yeşerdi bu satırlarda. Satırların sonu yoktur sevmenin de sınırı olmadığı gibi her şey güzel geçer bir gün Bir gün bakarsın ki etrafında sadece kuşların cıvıltısı kalmış ne olduğunu anlamadan içine çekilirsin iç dünyan sen gibi karanlık ben gibi yalnızlık kokar... Ve satırların bile bazen yerli yersiz kalmasındandır.. Sana olan bağırışım duyuyor musun? okurken çığlıklarımı duyuyorsan da duymazlıktan gel.. Duymazlıktan gel çünkü üzülürsün.. Üzülürsen satırlar ağlar garip kuşlar ölür sokaklarda kimsesizce.. benim gibi.. Yazmak kimsesizlik değildir yazmamak kimsesizliktir. Ve aşkı tarifsiz olduğunu bir garip halim anlatamadı nasıl anlatsın ki kimi kime anlatsın ki.. Sevgili masumiyetin sarmasigi.. Bana olan aşkını anlat demiştin Gülmüştüm.. Hatırlıyor musun Ben karşı ki dairede duran bir yalnızlık haliyken Beton demirler arasında sıkışan bir tahta parcasıyken seni buldum kendimi buldum demek isterdim .. Demedim diyemedim diyemezdim.. Sonra bir nisan yağmuru gibi gittin Ölüm bu kadar vahşi olabilir miydi ? Ne istemişti bizden ne alması gerekiyordu Bilmiyorum seni alıp gitti gitmemesi gerekirken.. Sen gittikten sonra düşmüştü hayat Çekilmez bir hal ve tavır takınmıştı kendince Senden sonra.. Ben aynı karşı ki dairede duran yalnızlık.. Beton demirler arasına sıkışmış bir vaziyetteyim Ellerini ör ellerimi çıkar beni. Tam sustum suskunluğumu içime gömüverdim Ve çok sevdiğim bir sözle noktalamak istiyorum.. Kazananlar sevdikleriyle beraber yaşayanlardır.. Kaybedenler ise onlar olmadan yaşayanlardır. Ben kaybedenlerdenim.. |