ZAMANLA İLGİLİ BİR ŞEYkadim öğretilerin unutulduğu bir çağda sevdim seni rahat yatakların yüzü soğuk betona çarptığında bitmişti bütün tufanlar azımsanmayacak kadar bir sancıyı sağalttım mısralarımdan engizisyon mırıltıları kulaklarımda tepemde ortodoks kuşları her türden oysa batıni hülyalarla akar bende su bir derviş edasıyla bakınırım dağlara haritası cüzzamlı kervanlar kuşatır bu çağı mazot kokusu asfalt karası homurtuyla koşar insanlığın üstüne makinalar çıplak gözle görmedim bir ceylanın su içtiğini dahaca benim dimağımda kalan unutulmuş medeniyetlerin hazzı oysa gönlün hep aynı yaygarayı betimlediği bir çağ bu bir tekrarın tekrarı dilde dolanan kördüğüm nakkaşlar yok bu çağda aşkı işlesin taşa ağaca aşıklar yok yok aşığım diyenlerin yüreği bir parça köze dahi yaklaşamayan iki ağzı keskin bir gecenin tutup kabzasından rastgele savurdum içime yıkılan bir çağ bu kendi kırıntısında oyalananların arzusu kafeste kuş mutlu etmek göğün kolunu kanadını kırıp saçma sapan her düşü gösteren bir çağ bu bakır kaplardan uzak acıların haplarla unutulduğu ayrılıkların oyuncaklığında kavuşmaların yalamalığı düşün fukaralığı sahte alimler cenneti bir çağ bu sanat ki ölümün entarisinde bahar yaşatma yetisi anası şiirdir babası şair piç söz öbekleri dolaşan bir çağ bu aklımın yangınlarını körükleyen gerçek bu çağın çağdaşı olmaktan yorulduğum 21.28 14.08.2018 ali rıfat arku istanbul |