hicranlarımın yaraları bir veba salgını gibi beni bitiriyor içimin içini de içini yakışta zorla kavuruyor hüsranlar sinsice girivermiş usuma tüm tohumlarıyla fırtınaya tutulan duygularımsa belleğimi hoyratça ıslatıyor sana olan tutkumun nankör yağmurlarıyla son duam da nedense hep hüzünlerimi kokluyor temelden irkildim musalla taşımın yüreğimde ki soğukluğuyla
o yalancı ve kaypak sevdandandır tüm kaçışlarım her şey kökten yıkılışta kaldı o kancık rüzgarında gönlüm yıkıntılarını topluyor kaybedişimde hey hatlı figanlarımla diz çöktüm ihanetlerin telafisinin karşısında şerefsizliğin affının olmadığı gibi o kirli gönlünde de boğuldum son çırpınışlarım la
çözümsüz labirentlerindeyken en sonuncu nefreti kusacaktır belki içimde ki bilmecen
insanları arıyorum sonsuz hoş duygular içinde birbirine sımsıkı sarılan bilinen o kutlu sevgiyi hep yüreklerinde ısıtan velhasıl hoşluğu aydınlığı ve berraklığı arıyorum tüm kainatı tek tutuşta sımsıcak sarıp da sarmalayan
şimdi berraklıklar bulanmadan kala bildi mi acep ardan edepten ayrılınca hicap benim bilip ve bilinmediğim tüm yüzlerde yok olunca mukkaddesiyetimiz ruhlarımızın kanı akıtılarak öldürülüyor yüz binlercemiz...
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.
Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
-Yok olunca mukkaddesiyet... şiirine yorum yap
Okuduğunuz şiir ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
-Yok olunca mukkaddesiyet... şiirine yorum yapabilmek için üye olmalısınız.
O berraklıklar bulanmadan kalabildi mi, sanmıyorum üstadım. İnsanlar ne zaman ki kaybettiler yüreklerindeki Allah korkusunu ve sevgisini o zaman yitirdiler büyük bir hızla ar, edep gibi insanı insan yapan en güzel erdemleri.
İhanetinden pençesinde kıvrananı anlatırken kalem Sevdanın güzelliğinde gark olanlara gıpta ederek güzelliğe davet ediyor bir yandan - kutlarım efendim...
ÜSTADIM
ÖZÜNE EMEĞİNE SAĞLIK