BİR ŞEHİR HİKAYESİBu şehir dar geliyor nefes alamıyorum Nereye baksam bela her köşe anı dolu Benliğimi kaybettim artık bulamıyorum Gittiğim yol değil mi gönül yıkanı dolu Soframda tuzum eksik tatsız tuzsuz yiyorum Tüm olan bitenlere başımı eğiyorum. Bu şehir sokak sokak üstüme dökülüyor Gözden yaşlarım değil cerahat sökülüyor. Arkamda dağlar yok ki sırtımı dayayayım Bir küçük serçeyim ben uzağa uçamadım Korku peşime düşmüş ben nasıl uyuyayım Akşam sefası olup akşamdan açamadım Deli gibi çarpıyor yüreğim ellerimde Kimler isyan etmez ki olsa benim yerimde. Bu şehir yıldızlarla yıkanır gün batınca Hayaller dile gelir gece şehre yatınca. Mutluluk bu şehirde üstü açık bir çocuk Üşüdükçe titriyor sarılacak kimse yok Karanlık yorgan olup üstü örtse az buçuk Rüzgar olup üstünü açacak yürekler çok Hangi yana el atsam elim soluma düşer Dertlerim yuvarlanır gelir yoluma düşer. Bu şehir rüyalarda ince yağmura döner Islandıkça duygular yürekte sevda söner. Gidemem hiç bir yere enkazlara basarak Boyun bükük bel bükük kabulleniş inkarda Sevda son nefesinde bakışları asarak Talih gülmedi bir kez gönlüm hep inkisarda Gücendim hayatıma yalancıktan gülemem Sorumluluklarım var istesem de ölemem. Bu şehir sinsi sinsi gülüyor olanlara Bu şehir mezar oldu geride kalanlara. bu şehir gözlerimde paslanmış bir pranga bu şehir darmadağın hiç bitmeyen bir kavga bu şehir bir yaradır kanar durur saklımda bu şehir yazılmamış bir dizedir aklımda (son 4 dize çalıntıdır.) :)))))) Ayvazım DENİZ |