KARA SEVDAM
Aramızda dağlar vardı yol vermez,
Uzun uzun yollar vardı yürünmez, Şimdi senin nazın varmış çekilmez, Sevdadır bu ne naz dinler ne aman. Etmiş kendisini deli divane, Yakmış kara sevda Karacaoğlanı, Söyletmiş derdini saza şiire, Dökmüş bir yar için kanlı gözyaşı, Ovalarda, Toraslarda yalnızca… Bir Kerem var idi Aslı’ya aşık, Derdi büyük mü büyük, bağrı da yanık. Düşmüş yola Aslı’sını bulmaya, Karın buzun çözmüş Ağrı, Erciyes. Yol vermişler bulsun Aslı’sın diye; Kerem bulmuş Aslı’sını sarayda, Bakar iken ateş olmuş kavrulmuş, Bir kıvılcım ikisini kül etmiş, Sevdadır bu canlar yakar söndürür.. Sevdadır bu can sızlatır, ağlatır... Buldum seni ben, sevdim taa derinden, Yeşil gözlü, sarı saçlı ey dilber; İstemem kaybetmek severim seni, Vurulmuşum kalpten Hatay’lı dilber.. Ferhat gibi atmam dağdan kendimi, Kerem’e bakıp ta yakmam kendimi, Bulmuşum şimdi ben kendi dengimi, Bırakmam sevgilim inan seni ben.. Sevdadır bu; sonsuzluğa dek sürer… Mayıs.1972 Antakya |
Gözün yeşil saçın sarı ey dilber.
İstemem kaybetmek severim seni,
Vurulmuşum kalpten Hatay’lı dilber..
Bol kafiyeli, serbest bir sevda şiiri olmuş. Kutlarım. Saygılar.