MÜZELİK AŞKLARAceleyle topladım heybemden düşenleri, Sitem dolu mektubu almayı unutmuşum. Oysa hiç unutmazdım yaramı deşenleri, Esen acı poyrazla gözyaşım kurutmuşum. Ummadığım bir yerden çıktı sınav sorusu; İhanet mefhumunu açıp da bakmamıştım. Sana bırakıyorum, hangisiyse doğrusu, Kaybetmiştim sınavı, kafama takmamıştım. Kusurunu gizledim, görmedim birçoğunu, Buna rağmen yine de, bana “müzelik” demiş. Aşk denilen hissiyat, duygunun en yoğunu; Aşığın gözleri kör, kulağı sağır imiş. Emanete riayet böyle mi olmalıydı?.. Sana verdiğim sevgi örselenip atılmış. Gönülden doğan sevgi sanki orta malıydı; Yok denecek fiyata, eskiciye satılmış. Antika sevgilere bir müze kurulsaydı; Benim ki de geçerdi, hak ettiği bir yere. Boşa çağlayan gönlüm birazcık durulsaydı; Heba olup gitmezdi, böyle göz göre, göre. Müzelik aşk yaşadık, antika değerinde, Çoğu bunu anlamaz, hafızasına sığmaz. Eski aşklar özeldi, her şey yerli yerinde, Çoktan battı o güneş, sanırım daha doğmaz. Sabri Koca |
Dünyanın en güzel duygusu "Müzelik Aşklar"...
Kaleminizle şiirinizde çok güzel ifade edilmiş...
...........................................Selam ve saygılarla..