şirk ve uzaklara secdesözleşkeleri çürüyen topraklar soğuk alnına açan yüzü güneşli ateş dur bir soluk boş verelim zembereği boşalan saatlerin kurnasına sabitlenmişken damla bizim olsa yolların kilometre taşları siyah -beyaz tonlamaların dışında herhangi bir renk olmalı kara servi gölgeleri inançlarını ve oğullarını inadına yaşatan ülkelerin tenninden soyunarak yanılgı lahitlerin deniz yeşili mesela su özneli cümleler kurmamalıyım çatlaklarına bölünen düşlerin neminden uzak bir ormanın şarkısına bağışla senlere dalmışım özgür yelkovan kuşların dansına an da olsa gözlerine aslında çıpası olmayan sözler kirpiklerine kırkikindiler mandallayan imla dağlıyorken susmaların dilini biliyorsun gökleri nehir olan kentlerde bulutlar kütlesinden eksilemeyen ağrı umudun saçaklarına dur kalkma -affedilemez bir günah postalını basar geçer ruhuma uçurtmasına yırtılır evrenin renklerine çoğalan çocuk dağıt sen gece saçlarını yaratılmış tanrılarına şirk koşarak yeryüzünün kızıl şafaklarıma . |