Yokluğunu Yokluyorum..!
Geçtin tenimden, geçtin ve gittin
Uzaklardasın artık Alışmadım alışamadım henüz yokluğuna Kandırmışım kendimi Silinir sandıklarım silinmiyor asla..! Şimdi, öyle bir yerdeyim ki Gece ve gündüzün fark edilmediği andayım Kırık bir tebessümü hatırlıyor içimdeki çocuk Bilmem nasıl büyürüm ben sen olmayınca Ve içimde ihtimaller ordusu Çığlıklar yağmalıyor bir bir hayallerimi..! Ağrılı şiirler biriktiyorum arkasından bir yangının Sen alev oluyorsun ben duman Kelimeleri boğazıma düğümlüyorum Titriyor satırlarım Anlıyorum ki yapayalnızım..! Kahır durağında heder ediyorum ben beni Hayallerimi imkansıza yaslıyorum Unutmak istiyorum esmer ellerini Olmuyor, yapamıyorum Susturamıyorum içimdeki seni..! Kader sürtünerek geçiyor yaramdan Geçmişin üstesinden de gelemiyorum senin gibi Ömrüm telaşla ilerliyor tek yönlü yolculuğunda Hüznün bir başka adı dökülüyor gözlerimden Tüketiyorum yavaş yavaş ümitlerimi..! Her gün, herhangi bir gün kadar sıradan sen gittin gideli Olur da ara sıra anımsarsan beni Yine göğsünde tut dokunmadan, Mutluluk için küçük sebeplerim yok eskisi gibi..! Koyabilseydim yerine kimseyi Kayan her yıldızda dileklerim umut dolardı Düşerdi elimden fotoğrafın Üstelik annem de bu denli kıskanmazdı seni..! Neyse..! Vakit geldi, gökteki son yıldızda sönüyor şimdi Bütün renkler sıyrılıyor geceden Siyaha boyanıyor her sevgi..! Sus/u/yorum an be an bense sana Karanlığa gömüyorum perişan halimi Bir kez daha yokluğunu yokluyorum Dokunduğum hiçbir izde bir kez bile yoksun..! Söyle! Kaça sattın gecelere sen beni..! |