Düze Sererdik Düşlerimiziİğneli bir beşikti sevda Yürürdük er sabahta Sulu nehirlerden geçer Sarı başakları biçer Mor dağlarda sevişirdik. Tenimize yaman vururdu rüzgâr Üşüdükçe göğsüme yaslanırdı Ellerimi siper ederdim bedenine Gecenin kuytularında kaybolur Yankılı bir titreyiş olurduk. Uzakta bir yıldız kayardı Göğsünde sular çağlardı O an yüreğimde doğrulur Gözümün halkalarına değerdi Beklemekten bitap sözlerim Şiir olup akardı. Bir sevinç tutalım derdi sonra Birlikte tuttuğumuz dileklerin Sancılı duasına dururduk Ardından bir güneş vururdu tenine Ayın esmerleştirdiği bedeninin Dizginlerini çekerdim usulca. Kuşların konseri başlardı o gülünce Çalkantılı denizlerim durulurdu Gün tepelerden aşar, gece olurdu Dağlardan çocuklar gibi iner, Düze sererdik düşlerimizi. Yapışkan bir gece beklerdi ikimizi Yangınlar sarardı yorgun bakışlarımızı Uzanırdık bir sevdanın mavi yastığına Bütün dünlerimizin öyküsünü yazar Beklemekten bitap bedenlerimizi Birbirine sunardık. Selahattin Yetgin |
Üşüdükçe göğsüme yaslanırdı
Ellerimi siper ederdim bedenine
Gecenin kuytularında kaybolur
Yankılı bir titreyiş olurduk.
.................
Düşlerden düşerdik bildiğimiz bütün düşlere sererken düşlerimizi.
Bilirdik sevdanın has'ı suskun olanıydı, sustuklarımızdan anlardık en çok sevdiğimizi.
Zamansız bir vuslata sözümüz vardı, neden cayardık zaman zaman... Bilmezdik... Hiç bilmedik...
Bi-le-mez-dik...
Yazdığımız her aşkın satır aralarında birbirimize şiirler biriktirirdik...
Ellerimize sevdanın ellerini yazardıken çok...
En uzak gülüşlere nehirler sererdik en mavisinden.
Her mavi hüzün olurdu yollar uzadıkça,
Ve yeni bir düş yaratırdık bir düşten öteye gidemeden...
İlhamınızla kalemimden dökülenleri yazıverdim kızmazsanız...
Kutluyorum sayın YETGİN...
Yazan yüreğinize ve yazdıran diğer yürek yarınıza sağlık...
Saygılarımla...