Koşşam bende vuslata
Kapanıp ağlasam kabe’nin duvarına
Kaybetsem kendimi, ersem anda vuslata Açılsa kalp gözüm, katılsam o kervana Kalksa tüm perdeler, koşsam bende vuslata. Günahlar diz boyu, yüzüm kapkara olmuş Nice hiçler sende, dirilip hakkı bulmuş İmana dilbesti, kalplere nurlar dolmuş Affa mazhar olup, koşsam bende vuslata. Sahabe’i ikram, kutup kulların ile Eren, ermiş, Veli, şehit, gaziler ile Yavuz Sultan Selim, kanuni, fatih ile Birlikte olsamda, koşsam bende vuslata. İstersen af eder dilersen Kulum dersin Meyhaneden alır, bişri hafi edersin Sultana sultanlık, kula kulluk yaraşır. Buyur etsen bizi, koşsam bende vuslata. Naatlar söylenir, yürekten inleyerek Kalbin bam teli vurur, huzuru dinleyerek Deli, mecnun olur, hep koşar bilmeyerek Hicranınla yanıp, koşsam bende vuslata Medinenin yolu, tüter burnumda gurbet Etmem kula minnet, gayrisi yok hep gurbet Kutsal topraklarda, ölsem ah bitse gurbet Cesetten kurtulup, koşsam bende vuslata. Başımı dayasam, Rasül’ün duysa sesim Ümmetim desede, gözümden aksa yaşım Yalvarsam yakarsam, geri kalkmasa başım Huzura çağrılıp, koşsam bende vuslata. Anladım dertlerin, bitmezmiş fani dünya kalmadı tesellim, güvenmem sana dünya Sahte sevdaları, savurdum attım dünya Çekilsen yolumdan, koşsam bende vuslata. Ahmet Ali yaşlı, gözlerim cana kaydı Terk ettim her şeyi, kalbimde aslı kaldı Maşukuna aşkım, aklımı baştan aldı Rabbim gel desede, koşsam bende vuslata. A. A. Canbaz 05.01.2018 |