Yorgunum
Sizi seven bulunur da, anlayabilecek insanı bulmak zordur.
Öyle yoruldum ki Anlaşılamamaktan Yanlış anlaşılmaktan.. İnanmaktan Güvenmekten Sevmekten Gereği kadar insanları tanıyamamaktan. Ve hep aldanmış olmaktan.. Hatta ve hatta haklı çıkmaktan.. Yoruldum, çok yoruldum! //..Gözlerim san ki bin yaşında, kalbim tarumar. Yaşımın üç katı yaşamışlığım.. Sürekli bir yol aramışlığım ve bulamamışlığım.. Sonun da hep kaybolmuşluğum..// Ruhumun çürüdüğünü hissediyorum. Yalnızlığın yükünü artık taşıyamıyorum. Taş olsa çatlar.. Hep içine ağlamak, hep içine susmak.. Kaçıp kaçıp kendine saklanmak.. Zor mesel.. Hekesin acısı da, kederi de, derdi de.. Kendisine kadar. Yağmurun alacası, göklerin sancısı. Gecenin huzur veren berrak örtüsü. Yürek vurgunları, ömür törpüsü. İçimin kıyılarına çarpan türkülerin öyküsü. Yaşamak gibi, ölmek gibi.. Yaşayamadan ölmek gibi Ne yaşayabilmek ne de ölebilmek gibi. Araf gibi.. Sanki dünya dar gibi.. Hep bir şeylerin sancısı, sıkıntısı var gibi. Biraz aptalca, ya da delice, delirmece işte Saçmalamanın sınırı yok ki. Aslında mana da yok. Hiç bir şey yok ki Hiç! Hiç! Hiç! Sadece yorgunum o kadar. Dilruba Emine Genç 21 Haziran 2018 /01:28 |
Daha guzel zamanlariniz olsun.