SANA İNANMAKGüneşin kızıllığında sarpa vurmuş şeytanın ayaklarıma vurduğu kelepçelerle Yürüyorum zaman zaman, Kuş kanatlarındaki nazar boncuğu Umutlar dökülür ,çatlak kanayan Tabanlarıma, Maviler demiştin gökyüzü gibi dingin Okyanuslar gibi engin sevginin Ayaklar altına alınmadığı maviler Dağ başı yalnızlığı vurdu dört yandan Uykular sersem ,uykular firari yangınlarında Çözülmekte gizemi vurgun yemiş dalgalarında Zehir zemberek sözler değer duvarlardan Sızar gider ,hançer den keskin Ateşten sıcak sözler, Hey sen duydun mu ? Beni duydun mu ? Yılgın dağlarımın dinmeyen Çığırtkanlığıyla kulaklarımı kesen sesi Kinimin en ücra ,en derin en olası Muhtemel icrata geçeceği dili, Hey sen duydun mu ? Duydunmu beni ? Buğday sarısı kırlangıçların kırık Suretlerinden meyleden yansımasında duydum sesini Ağızdan çıkan söze inanırım ben Oryantal kıvraklığında sarpa sarar sansar kurnazlığında olana değil Sana evet sana inanırım ben Kuş tüyü beyazlığında düşlerimi Yılgın bitimlerle mutluluğa ramak bırakan sana Şükran AY |
Sızar gider ,hançer den keskin
Ateşten sıcak sözler,
okudum...okudum...burda takıldım hep..
ne çok yaralar insanı..
harikaydı...
yüreğinize sağlık...