DOĞA VE İNSAN
Şimşek, gök gürültüsü arkasından yağmur, Rahmet
Ey Yaratan biraz Merhamet… Sokaklardan hışım gibi akıyor sular, kaçıyor insanlar... Bir adam seksek oynuyor karşı kaldırıma geçmek için belli ki işi var... çok mu çok acele... Bir çocuk göletini yaparken suyun akanağında, duldasında evinin gülüyor… merhametsiz dört duvar arasında yaşayan ölülere Hey haat!!! sokaklar, caddeler, beter mi beter... Duvarlar arasında yaşayanlar, onlardan beter... Hiç yalnız olmadım ben, sokaklarda kaldığım kadar Ki; o sokaklara söyleyecek sözüm var benim İnsanlara da… Vel hasılı duvarlara da… Hey sizler!!! bilemezsiniz ki dağlar nasıl susar… Ovaların sessizliği nasıl başlar geceleyin… İnsan nasıl susar... Susarak konuşurum ben… Yüzünü öperim başımı okşayan yaprakların Yeşilini severim… Dalları saklar beni koynunda Gündüzün sıcağında… Gölgesini severim beni saran ağaçların Az ötem de bülbüller öter, tarla kuşları neşem olur şen şakrak Bereketim, ekmeğim… Arım konar yanağıma intiharını düşünmeden Geçirir iğnesini, acısı beter mi beter Görmekteyim… Dün; dalını kırdığım çiçekler açmaktadır yeniden... Kırdım, kırıldım, fakat hiç darılmadım, hiç küsmedim Şimdi geceler bana teslim, düşüncelerim geceye Bölmedim, bölünmedim, parçasıyım bu toprağın Sert olsa da toprak, farkındayım varlığımın, varım… Toprak sert olsa da döşeğimdir benim Yeşili örtümdür, çiçeği sevincimdir Karanlığı o kadar güzel ki; Yıldızları ışığım, Ay’ı güneşimdir Yanan ateşimin dumanı tüter Şimdilik yaşıyorum, bu toprağın üstünde Düşünür ellialtı yaşım; boşa gittiğini Şimdi çadırının içinde hayatı, tülden seyreder Ekrem SAYGI 17.06.2018 |
............................................... Saygı ve selamlar..