duygulardan lisana esintiler
hiç düşündün mü? toprağın altında uzanmış yatanı
ya o kuru otların üzerindeki, ıslık çalan rüzgar sesi şimdi ayak bastığın yer, değil miydi onlarında vatanı? hani nerede kaldı, o dinlediğimiz huzur veren ney sesi? *** keşkeydi meşkeydi bunlar boş şeyler yürekler de ki acıyı artırmaktan öteye geçmez. insan kaçtıkça hep kendine yakalanırmış.! bir kez başladı mı yürek yangını, artık önüne geçilmez. *** gerçek/ bugün ne kadar zorlasam, canım yazmak istemiyor karalama cinsinden olamaz kendimde değilim sanki başka diyarlarda dolaşır siluetim, dönen ömür gezegenim benim yerime konuşur rüzgar,benim adıma eser sanki.!.. *** ey kelebekler gibi dans eden kar taneleri beyazlar ülkesinden dünyamıza hoş geldiniz koşun,koşun örtün üzerimizi, ruhen kirliyiz ayyuka çıktı dünyamızın kirli nağmeleri... *** onlar canlı kale/ geri dönmeyi düşünmediler, hakkaniyet uğruna vatan; kınalı kuzuların yüreğinde çelikleşti. acı bir ayazdı iliklerimize kadar işleyen taştı; beden ve ruhlarımız, düşmana set çekti. *** vefası olmayanın cefası çok olur…. yazmanın da konuşmanın da bir tadı var. tatsız bir söz su katılmış süt gibidir. İnsanında “adamlık” gibi bir vasfı var. *** bir gemi misali yol alsam kendi içimde gitsem gönül hasret ve vuslat arasında iki ufuk çizgisi ve sade fısıldasa rüzgarlar hiç konuşmadan bir ömür sen gönlünü ferah tut Allah’a havalem gerisi *** nemli gözlerden bakıyorken penceremden uzaklar hicranım oldu ne gelen var ne giden ben şimdi geri döndüm o tanıdık yalnızlığıma çünkü ;bir ah alıyorum sevdim diyen yürekten. *** gurbet/ içim acır dayanamam bir olayın etkisinde içim acır tarifi yok, bir acı var ki en derinde sevdiklerin gelir aklına, batıyorken her bir yara, ben yaşarım gurbetimi, kendi derdimin gurbetinde. *** düşer/ kiminin derdi güzel kiminin keyfi güzel kopmak hasıl olunca düşermiş yere gazel. *** artık/ kimseye söyleyecek sözüm kalmadı güç bulup kendime takat getiremedim. sözüm geçmiyor nefsime, lüzum kalmadı lakin, mürekkebin hokkasını bitiremedim... *** yusuferdoğan |