ÇOCUKLUĞUMU GİYİNDİM
Çocukluğumu giyindim sırtıma bugün
Savunmasız ruhumun tüm çıplaklığıyla... Sarıldım... Sarıldıkça sarıldım sonsuzluğa... Dağda taşta yıldızda bir ses aradım Sadece bir tek ses ... Koca bedene sığmayan bir ses .. Çığlık çığlık yükselen bir his... Hislere tercüman bir yüz Dönüp baktım birden aynaya Gördüm yine kendimi Anladım ki o çocuk hala bedenimde... Yaş kaç olursa olsun sarılmış yüreğiyle Çocukluğumu giyindim sırtıma bugün Savunmasız ruhumun tüm çıplaklığıyla Oyun oynadım taşlarla fal tuttum papatyalardan Suya daldırdım ayaklarımı bir derenin kıyısında Islandıkça ıslandım ayak vurdum defalarca Bayırlardan bıraktım kendimi Hızlandıkça hızlandım tutunamadım... Düşüp düşüp durdumda hep yeniden kalktım Minder yaptım kendime çayırları Yuvarlandıkça yuvarlandım... Ağaçların dallarından tutunup ayaklarımla Bıraktım kendimi dünyaya tersten baktım Aradım durdum kendimi yaşım kaç olursa olsun Göğü serdim ayağıma yıldızları taç yaptım Yürek kuşun kanadında... havalandımda havalandım Anladım ki o çocuk hâlâ bedenimde Yaş kaç olursa olsun sarılmış yüreğiyle Yazan; Selma Çanakcıoğlu 16.5.2018 Çarşamba |