öğrenilmiş çaresizlik’ tanrının hüzünlü öpüşleri kırıldı alnımda.’ Zamanlar yıldız ekilip, güneş biçilen zamanlar. Adem cennetten henüz kovulmuş, Havva ısızz çok sonraları işlenecek bir suç için hazırlıklar nerdeyse tamam ölüm sahnesi için bir..iki..üç..kayıt. son böyle bir şeydi işte karınca yuvası bozuldu. hayat, gecikmiş bir otobüstür sen yetişmeye çalışırken. ------------------------------------------------------------------------- " sonra bakkala gittim. azalttığım sigarayı çoğaltmak için. ve bir şeyler, sırf çoğul olsun diye, yanında susamlı büsküvi aldım. çıktım oysa yağmur yağmasını isterdim o an. ıslanacaktım. çamur çamur batacaktım kendime. olmadı.. görmüş olduklarımı yitirdim sonra dışa dönen bi yaprak gibi, umudum azı kara döndüm yüzümü zelal yıldızlara. gördüğüm; bir ikindi sonrası uzayan gölgemdi..." ------------------------------------------------------------------------- son böyle bir şeydi işte. karınca yuvası bozuldu. ve tanrının hüzünlü öpüşleri kırıldı alnımda. ... zamanlar yıldız ekilip, güneş biçilen zamanlar Kabil İlk suçtan müebbet Adem yasak elmanın tadında Hav(v)a bulanık kimse bilmiyor Habil’e ne olduğunu ve ben bir masalın başında duymuştum pirelerin berber develerin tellal olduğunu. |