mağmum-1- tütsü kokulu ovalarda yankılanan tanrının ayak sesleridir bize gelen duyduğumuz kokusu kan sonu hüsrandır bizans’a adanan onlarca süslü şapeller ardında kalan katpatuka ! -2- misvak kokulu ormanlarda yankılanan tanrının ayak sesleridir bize gelen duyduğumuz tozdan bir buluttan tanrıçalar, saçlarını tararlar ay vurur kulelerinden avlusuna evlerin defolup gider nedimeler başlarından nedimeler ufak sevimsiz saklandıkları dünyalarıda ve onlar için yer gök yüzyılların ötesinden tozlu iki böcektir açılıp kapanan -3- begonya kokulu avlularda yankılanan tanrının ayak sesleridir bize gelen duyduğumuz yanlarında avlunun revaklar ve anason kokuları saçlarını tarar tanrıçalar yine defolup gider nedimeler başlarından nedimeler ufak çelimsiz. -4- yosun kokulu odalarda yankılanan tanrının ayak sesleridir bize gelen duyduğumuz odalar dört duvar iki göz pencere saçlarını tarar tanrıçalar ve yanlarından defolup gider nedimeler nedimeler ufak sevimsiz -5- ’ ben doruklarında hazzın sessiz kimsesiz. ’ |
o an görülmeye değerdi mağmum halim