TOPRAK
Yayladır olduğum yer, kapısı yoktur çadırımın, yeşil bir vadide
Kelebekler uçuşur üstünde bana arkadaş, gezeriz çayır çimen üstünde Biraz ötem kuş cenneti, martılar uçuşur yükseğinde Çiçeğini döktü kara çalılar, balını süzdü arılar Bölüştüler bir bir, kovanlara taşıdılar Saatim hep ileri gider, takvimlerim geri Her gün bir sayfasını çeviririm hayatımın Her yeni doğan gün ve her gün yeni bir nefes, çok şükür Hava sıcak mı sıcak, başımın üstündedir çadırımın gölgesi Gönlüm kuş gibi uçar, ne kaygısı vardır ne de sitresi Gezinirken gösterişsiz, otların ve dikenlerin arasında Gördüm ki bir oğulu daha oldu doğanın, canına can kattı Dalına asılmış salkım gibi, sarım sarım korku ile karışık Cümleler döküldü dilimden, dili kalbe indirdim, Bismillah dedim Önce okşadım, kopardım dalından kovana indirdim Yalnız kalplerin aşk ile attığı yerdir ovalar, dağlar Sıkıntılara ve çıkarlara gömülen şehirlerin uzağında Uzun yürüyüşlere çıkarım; her gün batımı ve doğumu Geceleri yıldızları sayarım bir iki, bir iki Karıncalar rüzgar taşır bana, kambur sırtlarında Aynam olsa da bakmak istemem, olsun sakallarım karmakarışık Saçlarım beyazdır, olmuştur çiğ ile barışık Gıcırdayan kapılar yok, dümdüz ova her yan açık Bastıkça toprağa kendimi borçlu hissederim Aklımdan çıkmaz vuslatımız, her nefes alışımda Göğsümde kuşlar beslerim, zıp zıp, zıplar serçeler Ne geldiğim yollar bellidir, ne de çıktığım seferler Yalnız yürüdüm yolları, cebimde terli mendiller İnce iplere tutunmuş ellerim, kırılmış kalmış dalında Ne servetinde gözüm var dünyanın, ne de malında Maviler çizerim haz aldıkça dağlardan Kopup yürümek, koşmak, düşmek ve kalkmak isterim Bıktım kirlenmiş dünyadan, doğa gibi olmak isterim Bir zaman yansam da, Güneş’te, betonda, asfaltta Şimdilik toprağa basar bedenim, okşanır ayaklarımın altında Ekrem Saygı 31.05.2018 Susurluk |
BEĞENDİM...
............................................... Saygı ve selamlar..