Hâli Hazır
Şimdi yaz güllerinin açtığı mekân sensiz
Tebessümün yokluğun ayazında üşüyor Gittiğin demden beri cümle günüm desensiz Bir hazanın gölgesi yollarıma düşüyor Hasret bestelerine güfte oluyor adın Lacivertin gölgesi renk oluyor sulara Gönlümde kırk bir hüzün şiir tadında yâdın Gözüm hasret kalıyor nicedir uykulara Nil akıp gider iken gün içinde atiye Özlenen gülüşünü nakşediyor kalemler Bendeki bu ahvali ne olur alma tiye Sineme yuvalandı yokluğunda elemler Hüt hüt mü güvercin mi dallardaki albeni Bin bir gece içinden bin bir öykü dererim Kendine muti kılar efsane hayal beni Seni fikreder iken meserrete ererim Sen papatya seversin bilirim beyazını Ankara sana dair anılar ile kaim Sevdimse Ankara’nın baharını yazını Sensin bu şehre ait vazgeçmediğim tek im… Ankara, 30.05.2018 İbrahim Kilik |
hasretin ağır yükünü almış zarif omuzlarına okuyanı mest ediyor
çok beğendim üstadım
saygımla...