MAZÎ MÜLEVVES
Bir gece duâ etmiştim Rabbime
bana dünyayı sevdirme diye.. Gözyaşı beyazı bir Ramazan sabahı hissettim kabulünü duaların, iç çekişlerini mavi deryalarda sumru kayaların.. Karanlık yüzünde sızlayan gelincik çiçeği koynumun en batınında varyemez ayrılıklarım.. Bir zelzeleyle uyandım. Sapkın hevesler içinde, azgın leş kokulu bir adamım.. Belimden akan meniler dereler gibi dağlar eteklerinde bağlanır denizlere.. Buhar olup göğe çekilir, hamîsi olur yeryüzünün, Güneş bile cenabet doğar abdestsiz bedenlere... Sorsan eli yüzü nurlu dünyalar tatlısı bir adamım, Yahu gözlerimin içine hiç baktın mı sen? Alevler bürünmüş Azrail’im ben, kefenler giyinmiş hortlak, yaşamak gayesiyle.. Sibirya’nın soğuğu bende, Mekke’nin ateşi.. Söyle!Kim solduruyor Güneş’i.. Mahkum heva solgun heves yoktur eşi, Birisi çağırır serden, sırra ne hacet? Şeytandan geldik, Allah’a emanet.. Şeytan eli kolu bağlı bir müptezel. ne ettiysek kendimize evvel-ezel... Sağımda melekler, solumda envai şeytan, Meleklerden melek, şeytandan evlâ, Yaklaşır vakt-i kıyamet, Üleşir levlâ.. Hakkımda paslı demirlere kanla yazılmış levha, Oturdum; iki el baş arasında kollarımda zincirler! Lavlar püskürten nefes değdi göğsüme, yürek mi kaldı? Zaman birleşti, vakit daraldı. son bir hamle tende can heves, Her anım simsiyah mürekkep, Mazi mülevves.. |
.......................................... Saygı ve selamlar..