İntifada Düş Yangınları
Yürek yanar, köz olur; yanar, dumanı tüter
Taş kesilir bülbüller, damımda baykuş öter Deli taylar misali boşlukta akar zaman Kabuk bağlamaz yara, Lokman’da kaldı derman Kirli nazarlar yansır zamanın aynasından Nihan olur hakikat yüreklerin pasından Fetih rüyası görür paslı kılıç kınında Üşür yetim hissiyat düşlerin yangınında Sol yanım paramparça zincirlenir Kudüs’e Zamanın mücrimleri kulak tıkar bu sese Ekin biçilir gibi; biçilir evlat, ana Gözyaşların aktıkça mendil olmadık sana Güllerin rayihası barutlara karışır Gazze’deki zalimler şer üstüne yarışır Parya olmuş ümmetim, öz vatanında öksüz Filistin toprağında ‘gargat’ ağacı köksüz Semaya açık eller gökten merhamet sağar Suya hasret çöllere yağmur ne zaman yağar? Vicdanını sorgula, gel beriye beriye!... Kan denizleri taştı, dön de bir bak geriye!... Mazlumla bölüşülsün ekmeğiniz, aşınız Filistin kan ağlarken akmaz mı gözyaşınız? Esaretin zinciri kırılır elbet bir gün Zalimlerin defteri dürülür elbet bir gün Filistin, âh Filistin yaralar beni âhın!... Rabbimizin izniyle pek yakındır sabahın… En büyük haykırıştır mazlumun çektiği âh!... Ümmet uyanıverse Gazze’de olur sabah… Filistin bedenimin ruhudur, şah damardır Kara kış ortasında gönle düşen bahardır M. NİHAT MALKOÇ |