6
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
1880
Okunma

Ağır ağır doğruldum çöktüğüm yerden
Yürüdüm şehrin üzerine üzerine
Önce kapattı herkes demir kapılarını
Kimse buyur etmedi
Kimse kim bu pervasız demedi
Gizliden gizliye herkes çekti perdelerini
Kimse görmek istemedi
Hangi kapıyı çaldıysam inatla
Bir damla su vermedi
Bir köşeden yaşlı bir demirci
Çekti beni gözlerine
Su verdi kalemime
Su verdi yüreğime
Örsünde durmaksızın dövdükten sonra
O ki
Bana bir tas su içirdi
Kendimden, kendinden geçirdi
Sanki kanat takıp şahikalara uçurdu
Bütün çaprazlaşan yolları ruhumdan geçirdi
Sonra
Ansızın kalktım yine çöktüğüm yerden
Kanatlandım şehrin üzerine üzerine
Koca şehir öylece kalakaldı
Halim kimilerinin aklını aldı
Sanki yarış vardı şehirde
Kapıları perdeleri açmakta
Sanki yarış vardı şehirde
Üzerime güller saçmakta
Demircinin gözleri gözlerime değdi
Şehir kalemime boyun eğdi
O ki
Hamken pişirdi
Sel gibi taşırdı
Yüce dağlar aşırdı
Oysa ufuklar göçünü
Durmaksızın onun gözlerine taşırdı.
Muhammed Mehmet GÜL
Gün doğarken görülen bir rüyanın
akşam saatlerinde dile gelmiş halidir bu şiir.