sessiz harfler sokağı...sessiz harfler sokağına çeviriyoruz kameralarımızı karşımızda Hasan Tahsin Bey: girizgâh için hazır 1...2...3... Söz sizde Hasan Bey, öyle hatırlıyorum ki milli mücadelenin en çetin günlerinden 16 şubat çarşamba günü gün boyu yağan bir yağmur var ortada kepenkler yarıya inmiş... ortalık cenaze evi ve gün çoktan iğfal edilmiş istanbul semalarında her taraf sessiz derken bizimki çıkageliyor karanlığın içinden elinde akşam pazarından aldığı biraz meyve iki de ekmek... sıklaşan geç vakit seramonileri... yine onlardan biri fakat bu defa anlamsız bir endişe halinde üstelik yorgun yürümüş yine Balat’tan Fatih’e değin ... kapıda şimdi yaşlı parmakları eskimiş paltosunun sol cebinde birşeyler aramakta bulduğu ile aradığı arasında pek de fark yok aslında ikiside anahtarlık. açsa kapıyı girebilse içeri...ardında kalacak tüm kalabalık ... Islanan paltosu askılık ta şimdi kendisi, çare bilmez sürgünlerin ortasında ve yorgun bitap bir halde endişeli endişeli çok endişeli ... karanlık koyu renklidir siyahtan beyaza geçmeden önce bu gece de öyle bir yerlere çarpmasa bari kıyamam fakat sağ elinde tuttuğu da ne şimdi düşürmese bari büyük de bir şey Safahat mı yoksa tabi ya o yazdıklarının en iyisi içindeki dünya sesleniyor ona açıyor rastgele bir sahife dönüyor etrafında bir şeyler sayıklıyor sayıklıyor ama sessiz bağırıyor birden tam da şöyle diyor " Müezzin dem-i mahmuru, bir hazzin âvâz içimde cûş ederek lücce lücce istiğrak" iki..üç..beş..yedi.. daha sesli daha sesli hızlı adımlarla çıkıyor üst kattaki odasına kitliyor kapı pencere ne varsa çekiyor perdeleri... geçiyor masaya ak bir sahifeye birşeyler karalıyor sanırım istediği bu değil buruşturup atıyor yine yeni bir sahife aynı muamele yine olmuyor ne eksik olan şey derken masada uyuya kalıyor ... tarih 17 şubat perşembe sabaha karşı ezan sesiyle uyanıyor bizimki yüzünde anlamını kestiremediğim bir neşe... kadim bir özgüven usta işi bir eser... ......................Mehmet O! ......................hani şu ......................Akif olanından ......................gönlü kırık ......................dökük: ......................bildiniz mi? ......................hani ......................şu Ersoy olanından ......................kağıda kalem ......................kaleme yazı olanından |