YORGUN SEVDA TAYFASI
Kaç kere küfür ettin iflah olmaz bir derde;
Kaç kere el açtın ki hasret denen namerde… Düştün dizkapakların kanamaktan yoruldu; Beklenen güzel günler hep dünlerde kayboldu… Sanma şimdi yokluğun kar yağdırmaz başıma; Sanma ki hasretliğin yaşlar katmaz yaşıma… Görürsen, yarınları çoktan bitmiş bir canım; Şu derbeder gönlümde can verir heyecanım… Son mekanım gün biter aklıma gelir ancak; Beklemeyi mezarda ölüler bilir ancak… Hadi yolun yolcusu adımla nefes nefes; Bir gün duyulur elbet beklediğin o gür ses… Kim nasıl, nerde demiş, ölenle ölünmüyor; Parçalanmış şu gönül bir daha bölünmüyor… Hele bir bak bir yarın ucundayken dibine; Hele sarıl yürekten kor ateşin ipine… Bakmayın ağlamayı gülüş bildi şu gönül; Kaç bakir gözyaşını onsuz sildi bu gönül… Hece hece gömerken sayfalara hasreti; Kirpiğimde can buldu özlemin mahareti… Tamam yeter dedikçe yüklendi kor geceler; Ağır tahrik desem de diklendi zor geceler… Yıldırımlar düşerken hayalimin hasına; Nasıl ayak basarım mazinin paspasına… Yine de eyvallahım kalbimi dağlatsa da; Yokluğuna dert katıp anamı ağlatsa da… Derdim dermanım işte böyle geçiyor günüm; El salladı her sabah kahrından ölen dünüm… Ben işte hani ben ya kahrımdan gülüyorum; Nasıl oluyor bilmem, yaşarken ölüyorum… Mutluluk şarkıları hicranın son sayfası; Batırdı gemisini yorgun sevda tayfası… Ali ALTINLI – 13.05.2018 Saat : 00:12 |
Şiiri beğendim...
............................................... Saygı ve selamlar.