GÜLİSTANDA MAHZUN ÇİÇEKBir gülistandan geçiyordum geçmişi düşünerek Sağ yanımdan hişşşt dedi gülümseyen bir çiçek Dalgındım dönüp baktım sertçe onun yüzüne O da mahzun bir eda ile eğdi başını önüne Yalnızdı arkadaşlarından ayrı, hem de biraz üzgündü, Yeniden doğrulup yüzüme baktı, öyle kaldı hüzünlü, Bendede o kara surattan hiç eser kalmamıştı. O çiçeğin güzelliğinden gözlerim kamaşmıştı. Dedim ki ey çiçek kardeş, bu senin derdin nedir? Benim derdim zaten çok senin derdi de bana get Oturdum şöyle yanına derdini anlat dedim, Bunca güzellik sende iken nedir acaba derdin Dedi ki ey yol sonuncusu derdim sana üzülmek, Neden hep ağlamaklısın sana da yakışır gülmek, Sorma benim ahvalimi dertlerim çoktur benim Çoluk çocuğum terk etti zaten de ölmüştü eşim. Başını doğrultup baktı da yüzüme gülümsedi, Boş ver dünya dertlerini sen ALLAHa sığın dedi Sorma be çiçek kardeş içimden atamıyom derdimi, Sen çok vefakâr bir arkadaşsın gel de donat evimi, Deyince hay hay dedi herkesi göreve çağırdı. Haydi, dostlar iş başı diye kardeşlerine bağırdı. Koşuşarak hepside birden düşüverdiler peşime, Haber vermişler sanırım gelirken mezardaki eşime . Evimin bahçesi yoktu da ufak bir balkonu vardı, Gördüğüm tüm çiçekler burada toplanmışlardı. Morlu sarılı kırmızılı sarmıştı her yeri yeşil, Çiçek en güzel dostmuş evim oldu ışıl ışıl. Mahallemi, evimi, her yanı misk gibi kokular sardı Hay ALLAH aralarında eşimin, de kokusu vardı. İşte ozan İsmail im çiçeği yeşili, çok sevdim, Onlar ile yoğruldum, ömrümü onlara verdim. Bunlar ne güzel dostlar seni yalnız bırakmazlar, Seveni kokuyla boğarlar sevmeyene de kokmazlar. . Sevgiyle yüzüne bakarsan serpilerek açar çiçek, Onunla hep arkadaştır. Canlılar arı kelebek böcek. İsmail Desteli 30 Temmuz 2005 cumartesi sabah saat 06 ev |