18 YAŞIMLA HASBİHALGoncası açmış taze gelincik Gönlündeki karaların öfkesi ne ola Semahsız şaşkınlara inat Çatlamış sabır taşın Parmağındaki kıymığın sözümü ola Aklın çocuk kalbin hazan Gök kubbe dünya talan İçin efkar için hasret Gayet dingin gayet sabret İnsan garez insan muhannet Zulme karşı mezhepsiz Yaftasız dimağsız insan İçten pazarlıklı dostların hayrımı ola İçimdekiler yazmakla bitmez amma Önce insanlar Sonra ekmekler bozulsada Sevdasız değil kırmızı kalem Bensiz hiç değil keder hüsran Bu benim böyle susuşum Şu çabuk çabuk ayaklanışım Arka arkaya içtiğim cigaralar Ve canına yandığımın ezber yaşamı var ya Ki umrum değil artık susuşun Kahpelik döneklik susturuluşun senin Umrum olan vefalı bir selam Efkarı silen neşeyi bulan Hazan yüklü gecelerde Kandil gibi yanacak Üç dört satırın sözümü ola Yalnızlığımı siz doğurmadınız Ellerinizden korkmuyorum İntizarım bile yok size Sükunetim kızıl şarap içmekte Başım gene inat Yüreğim gene dalgalı Hiç olmadığım kadar meftunum Bendeki sırrın Bendeki çözülmezin Bendeki yalnızlığın hesabımı tutula Yalnızlık kaç perdelik oyundu Yapmadıklarım için özür dilemem Özgürlüğü ise çoktan unutturdunuz bana Unutacak kadar yürekli olamadığım sevda... Ey benim alnımın kara yazısı Bi başıma umudu harmanladım Kırmızıya siyaha saklı kaldım On sekiz mevsimi bedenimde oynattım Nicelikten çıktım nitelik oldum Kıpkırmızı bir gelincik oldum Bir başka rengin sözümü ola Al gülüm kara gülüm Hasretim dostum benim Ben babamın bel kemiğindeyken Lanetolası reçetem yazılmış benim Ben anamın rahminde uyurken Acıydı sonbahardı beyazdı Kıpkırmızıydı ölüm Kim vurdu ya gitmeyecekmiydi sevdalı Buluşmanın başlangıcı oldu ayrılık Şiire sevdaya aktı meylim HAZİRAN maşuğum oldu PERŞEMBE cananım İlk müşterisi kimdir sevdanın Sevda üstüne döneklik Sevda üstüne ihanetmi ola.. Berka KANBEROĞLU |