~yıldız
küçüldü korkularım sığdı avuç içime
hınç balonu patladı korkaklar nazarında dönüştü hayallerim ümitvar bir biçime nezafet kurguladım kirliler pazarında bilemedim tutsaklar mı hür hürler mi tutsak her ikisi mi? g’azap yağmuru gibi köşe başları müstear misilleme muhannet imzalardan arifân gölgesine ediyorum iltisak bir elim acz-i mutlak diğeri fakr ruhum feraha müştak çöllere su taşıdım kirpiklerim mataram tuzsuz gözseli oldum garibin her zârında muvafık fevvareler olur iken zulme râm insanlığım çürüdü ihanet mezarında sitare-i isar yumruklarımda gül var genzimde gaz caddelerde,mahallelerde izbelerde vurulurken kırlangıçlar,sumrular sen beklenen delice ben bekleyen delişmen beklenen bekleyene yük olmaz şenlik olur ki gelmen yıkım sonrası “andelib-i devr-i kahr beni gölgem gibi sar” zühre busesi mi yanağıma konan kelebek bileğimde çapraz kelepçe ayaklarımda pranga kasıklarımda sancı var ”andelib-i devr-i ah-u zâr beni annem gibi sar” farzımuhal |