Bir İnşaat Ustasıyım
Bir inşaat ustasıyım
nasır tutmuş ellerim ağarmış saçlarımla başını kaldırıp baktığında sana hiç bitmeyecek gibi gelen o güzelim gökdelenleri dikerim mavi umutlara... Beni koruyacak diye giydiğim tulumum da eskidi artık üstümde. Alnımdan süzülen damlalar; yüreğimde göl oldu.. Hep başımdadır baretim; ben uyarım da kurallara çalışırken onlar bana uymazlar hep nedense... Olur ya tehlikelidir bu işler. başına düşüverir taşlar, tuğlalar... Ne güzel dostlarım vardı benim, çakıl taşlarını armağan ettiler yıllarca bana bir bir... Umutları avuçlarımda sıkıp, kum ettim. Çimentomu hazırlamıştım hayli vakit evvel gri bulut kaplanmış hayallerimden. Parıldayan çakıllarımı, dağ gibi kenara yığılmış kumumu, boz renkli çimentomu harman edip, gözyaşlarımla kardım harcımı.. Hergün bir kat çıkarım yüreğime malzemeden çalmak çırpmak yoktur ben de hiç ne de olsa yılların birikimi var elimde Camlarım hep berraktır bir hoşluk estirir içinizde... Hele de mavili oldu mu daha bir hoş gelir, Ama bir hamlede kesip atabilir elinizi... Ne dostlar gördük ne dostlar; en berrak cam misali.. Camlarımı takma zamanım şimdi... Gülüşlerimle cilaladım hepsini. Güneş vurdukça göz kamaştırır artık benim gökdelenim... Siz deyin bir dünya mutluluk; Ben diyeyim bir yığın acının cilalı hali... Hülya Berfin YALÇIN |
Duyarlı yüreğine çok sağlık.