Mayıs Türküsüsenin gözlerin kırmızı çocuk ateşlere düşmüş bir ananın oğlusun başaklar alev alırken girdin bir memenin koynuna ellerinde kızılca kıyamet yaraların havı ve demsi’n zamana çaya bula dudaklarını... senin sözlerin çividir oğul çivit mavisi bir yalnızlığın deminde ıslanır bakışların sözler buz kesilir alaca dudaklarında sen mayıs’sın oğul! mayısın 1’i... senin yüreğin alaca öfkesi sevme çağlarında devrildi bu yazılar bu orman fışkıran kardelen... yüzünü dönmüş kocaman binalara aspirindir senin gülüşün erken uçmaya meyilli kanatsız kuşların son evleğisin... dedim ya oğul! dedim ya sen gölgelere turab olmuş zaman zangoçlarının beli bağlı yiğidi’sin uyan! dölüne mayısın sen Türkülerin şahısın... |