gümüş ulaksoğuk düşünmeler geçidi dalgalı açıl sıcak açıl deminde dudak teması susam sokağın savrum saçlı çocukları geliyor uzakları yutan simitçi martılar görünmeyen yırtıkların sesli elleri sisine yoğunlaşan kalın gözlü camlar kemik çerçevesinden geçiyorsun fermuarını çözmeden yumuşak beyaz sırtların birden fazla büyük günaha fişlendin ay çiçekleri sorguluyor alnımı gece neden hep sizin |