ANKA KUŞU
ben ne zaman dibe vursam
hiçliğin derin çukurunda tatlı bir rehavet çöker üstüme adeta kendimden geçerim içimde,en güzel yerde derin bir uykuya teslim olur al yanaklı,ay yüzlü masum bir çocuk beni hüzün deryasına sürükleyen gönlüm beyhude bir düşün peşinden koşar gecenin kara gözlerinde ay batar görünmez sıkıntıların pençesine inat gözlerimde gözlerin asılı kalır y/arsız bir gecede ses etmeyen yüreğim sana gülümserken bile nasılda içten içe ağlar ne zaman bir ah etsem derinden içimi büsbütün hüzün kaplar iklimini şaşırmış bir su gibi akan,zamanın güzünde hayatın sırrına eren azade gönlüm hiçliğin kıyısında hayata manasızca bakar dalarken derin düşüncelere müzminleşen yılların yorgunluğu var üstümde yalnızca beni dinliyorum sessizce hiç bir şey eskisi gibi değil diyorum kendime bak ne çabuk geldi geçti ömrümün baharı hem artık gençlik de bitti,yaş kemale çoktan erdi yeter artık inat etme,birazda beni düşün uslan,ey içimdeki umarsız çocuk mevsim hazana ermeden saçlarıma aklar düşmeden önce eskiden küs değildim bana dost görünen aynalara şimdi resimdeki yeşil gömlekli kıza bakıyorum bahar gözlerinin ta içi gülüyor neredeyse bir de aynadaki bana baktım gizlice aşina yüz,sonbahar benmişim meğerse y/anar y/anarım alevler içinde y/andıkça k/özümdeki ateş arşa çıkar sana olan sonsuz sevgim işte budur benim derdim,kederim ah bir bilsen ey sevgili yangın mavisi hayallerimi,nasılda iple çekerim binlerce gözyaşımı,bir umuda heba eder sana feda olsun bu can derim düşsem de ben en dibe ayağa kalkarım yine Zümrüdü Anka kuşu gibi küllerimden yeniden doğar tekrar kendi göğümde düşlerimdeki maviye geniş kanatlarımla uçar kendimi yeniden ateşe atarım AYLA CERMEN TÜFEKÇİ 21.04.2018 |