Kadın Ve Anılar
Yürüdü;
Denizin kıyısında ağır aksak ve yalın ayak adımlarla İskelede; çok eski bir anıyla göz göze bakışıp durdu biraz Bir iç çekip/ derin derin sustu Ve yanında ellerini tuttuğu biri var gibi Gözlerini kısıp/ uzun uzun sonsuzluğuna baktı denizin Durup dururken Birden bire kapadı gözlerini Soğuk oluşuna aldırmadı Denize dalıp çıktı kadın… Sahile vuran bir balık gibi Ve hiç kimseye aldırmadan Eski bir anının kollarına bırakır gibi Sırılsıklam, sırtüstü serdi kendini kuma Ciğerlerini tuza banarcasına/ derin derin/ kokusunu çekti içine denizin Martı çığlıklarına kulak kesilip Rüzgâra karışan dalgaların sesini dinledi sonra Kalktı/ eski bir acının hesabını sorar gibi Dikildi karşısına dünyanın Ve hiddetle çatıp kaşlarını/döndü yüzünü güneşe Dalıp gitti… Durup dururken Birden bire kapadı gözlerini kadın Bir iç çekip/ derin derin sustu Bir sevda şarkısı dinler gibi Eski bir plağın üzerinde dönüp durdu sabaha kadar Dans eder gibi/ eski bir anının omzuna yaslayıp başını Rüzgârın kollarına saldı kendini Dalıp gitti… Durup dururken Birden bire kapadı gözlerini kadın Bir iç çekip/ derin derin sustu Kirpiklerinde yağmur ıslaklığı Yüzünde kendine özgü; eski püskü bir tebessüm Kitap arasında kuruttuğu bir çiçeği hatırladı birden Dalıp gitti… Durup dururken Birden bire kapadı gözlerini kadın Bir iç çekip/ derin derin sustu Ve büyük bir tutkuyla Bir çiçeği bir sevgiliye uzatır gibi Uzattı; Eski bir anıya öptürdü dudaklarını Dalıp gitti… (Nisan 2018) |