BİRLİK MANZUMESİ
Yağız yerin üstüne, göğü çadır eyledik
El ele tutuşunca iri olduk yarenler! Asırlardır kardeşlik türküleri söyledik Yankılanan ezanla diri olduk yarenler! Tuğumuz ışık saçtı vatan denen otağa Alnımızın akıyla damga vurduk her çağa Yesevî ocağından tohum ekip toprağa Nesimi’nin göğsünde deri olduk yarenler! Gelecek bilinemez geçmişten söz etmeden Kıyısından geçmedik tarihin, göz etmeden Mukaddes görev bildik, mezhep, ırk gözetmeden Peygamber ocağının eri olduk yarenler! Aynı ana babadan dağıldık yeryüzüne Habibi Kibriya’nın kervan dizdik izine Ne zaman münafığın değer versek sözüne Bahçeye hazan düştü, kuru olduk yarenler! Komşumuz aç olunca yüreğe gam eyledik Olmayınca şükrettik, varı ikram eyledik Ne bir gün başımızı zalime ram eyledik Mazlumun şakağının teri olduk yarenler! “Anadolu” Anaydı; gül cemali solunca Pusatı yâr eyledik yurda küffar dolunca Söz konusu toprak ve şanlı bayrak olunca Sanmayın baş vermekten geri olduk yarenler! Bizi bizden ayıran dağları ova yaptık “Bir olmak”şuurunu ümmete dâvâ yaptık Bazen Köroğlu gibi zirveyi yuva yaptık Bazen Âşık Veysel’in feri olduk yarenler! İkilik dünya hırsı, birlik ahret tapusu Gönlü dergâh eyledik, muhabbeti yapısı Canlar semaha durur açılır aşk kapısı Şaha varan sultanın piri olduk yarenler! Kalû Belâ’da kalbe Hak aşkını bürüdük Andımız ebedidir, biz ezelden bir idik. Ceddimizin izinden sadakatle yürüdük Vatana ihanetten beri olduk yarenler! Bu milletin derunu okyanus kadar derin Boynun bükükse eğer baş üstündedir yerin. Kuşu ölen çocuğa üzülen Peygamberin Ümmetiyiz. Hep müşfik biri olduk yarenler! |
Ne güzel hitapla anlatımla kendini aktarmış şiir.
Tebrik ve selamlarımla...