Ey YÂR
Kim demiş “Gözden ırak olunca gönülden de ırak olur” diye?
Öyle olsaydı her gözümü yumduğumda niye görürdüm seni? Asıl gönülden ırak olan gözden ırak olur. Madem gönülde değilsin, “gözde” nasıl olursun? Ey yar! Sen içimin dağlarında kar, gönlümün ocağında korsun. Sen gönlümün mülkünde ulaşılmaz diyar, o diyarda bulunan yarsın Varsın! Bazen sana sığılmayacak kadar darsın! Ulaşılmayacak kadar zor. Gönül ocağımda korsun! Gözden uzak, közden yakıcı… Uzaklık üşütüyor bazen… Kar gibisin… Hasret yakıyor, kor gibisin… İçimin dağları sarp benim, Ne bana izin veriyor geçmeye ne de gelene… İçimin yolları dar benim… Uzun… İçimin meraları sonsuz… Ve sensiz… Her yol birbirine açılıyor. Her kapı bir odaya… Sen başka bir yolun üzerinde, başka bir odada… Sen oradasın biliyorum Yollar bırakmıyor. Yıllar bırakmıyor… Eller bırakmıyor… El’lerin kavuşmasına “el”ler engel. Ey yar “hadi çık gel” demek, Yazıldığı kadar kolay değil. Düşünüldüğü kadar kolay değil. Hissedildiği kadar kolay değil. Sadece varsın. Çünkü yarsın… Ulaşılmaz diyarsın… Sadece gözden uzaksın, közden yakıcı… Öz’den uzaksın, sözden yakıcı… Ey yar! Hep var ol, olur mu? |
Kalemin susmasın
______________________Selamlar