YUNUS BİZİ ÇAĞIRIYORYalan dünya, dolan dünya… Beni benden alan dünya… İki cihan güldürmeye, Yunus bizi çağırıyor. Hevesleri boğum boğum, bedenime salan dünya… Hakikati bildirmeye, Yunus bizi çağırıyor. Billur gibi suyu olan, o cennetin ırmağına, Cennet suyu değsin diyor, senin güzel dudağına, “Düşmen” diyor bize gayri, nefsinizin tuzağına, Nefisleri öldürmeye, Yunus bizi çağırıyor. Cennet ile cehennemi, bir vücutta gören idi. Bir’i yalnız bir bedende, bir “hu” ile soran idi. Hak yoluna tek götüren, tek rehberi Kur’ân idi. Haktan nasip aldırmaya, Yunus bizi çağırıyor. Hakkı ırak görmedi hiç, gönülleri etti durak Demedi mi Yunus Emre; “sen senliği elden bırak” Vakit kısa, yollar uzun; hiç sanma ki menzil ırak Son namazı kıldırmaya, Yunus bizi çağırıyor. Demedi mi o bizlere; “gelsin beri dosta giden” Desene ki dostum bana, “dosttan gayri dostu neden?” Sen çobandın n’oldu sana, sürülerdir seni güden. Bu talihi sildirmeye, Yunus bizi çağırıyor. Hak Çalabı hakta arar, hakta kıldık hakka karar. Geçen günüm oldu heba, geçen günüm etti zarar. Miskin Yunus biçaredir, her bedende aşkı arar, Aşk havası çaldırmaya, Yunus bizi çağırıyor. Meyve dalda ham yeterken, ömür denen yol biterken, Odun doğru, eğeri duman; alevlenip tam tüterken, Bir hakikat, bin yalanda; zaman günde tam yiterken, Doğru yolu buldurmaya, Yunus bizi çağırıyor. |