BİZİMKİSİ
Dağların türküsüydü bizimkisi
Yalçın kayaların Umutsuz vadilerde Gizlenmiş ağaçların İz düşümüydü sanki Ara ara buharlaşırdı pınar gözlerin Koyu kahverengi bulutlar çökerdi üstüne Kırağı yağmış gibi olurdu ellerin Kardelen gibiydi Bulunmazdı düşlerin Keçi yolu gibiydi arzularımız Karaçalı gibi batardı duygularımız Boynun bükük lale gibi olurdun Menekşeler gibi kokardı yanakların Baharda açan çiğdemler gibiydi dudakların Alıç ağaçları gibiydin Dokunduğumda batardın Gün doğarken doruklarına Kınalı keklik gibi öterdin Çıngıraklı yılanlar bölerdi düşlerimizi Tilkiler sevmezdi gülüşlerimizi Derin mağaralar gibiydi hevesimiz Kar tanelerini saklardı Mor sümbüller açardı avuçlarında Cemreler koklardı Yoncaları andırırdı saçların Ceylanlar, keklikler gibiydi bakışların Parmakların sedir ağacı görünürdü gözlerime Tırnakların ardıç gibiydi Gamzelerin kuş yuvası gibi oluşurdu Kaşların iki dere gibi alnında buluşurdu Burnun en güzel vadiyi andırırdı Sözlerin yalancı bahar gibi Her mevsim beni kandırırdı Şimdi bulutlar çökmüş omuzlarına Gökle birleşmiş gibi başın Şavkından eser kalmamış Dünkü doğan güneşin Aksi vurur dağlara Titrek bir sesin Geceleri ürkütse de baykuşlar Ninni söyler çam ağaçları Tıpkı bir ana kucağında Tıpkı bir dost ocağında Güvendesin Taş armudu gibi boğazıma düğümlenir Kenger sakızı geceler Ekşimen gibi ağzımı buruşturur Umutsuz düşünceler Sanki ismini ezberler guguk kuşları Sanki ismini heceler En umulmaz yerde yetişir ya çam fidanları İşte öyle bir şey Sanki ötelerin ötesi Sanki kayaların hırçın görüntüsü Sanki dağların yanık türküsü Bizimkisi |
İşte öyle bir şey
Sanki ötelerin ötesi
Sanki kayaların hırçın görüntüsü
Sanki dağların yanık türküsü
Bizimkisi
kutladım, tebrikler, saygıyla...