ZurnaBu güzelim yaz günü Yaşlı çınarın gölgesinde, Dostlarla dereden, tepeden Kapılmışız sohbete Muhabbetin en koyu En tatlı yerinde, Tam da memleketi kurtarmaya Ramak kalmış iken Zurna çalıyor birileri. Bu alette ar-namus perde Ve sesin sınırı yok Topluyor cinleri. Bu çekilmez işkence Ne ağacımızda kuş bırakıyor Ne de ortamda sükunet Şeytan diyor; Al zurnasını elinden ............................. Lakin Oğlum Celal! Sen yine de sabret! Olsa olsa; Ya bir ölüm kalım savaşında Ya da kıyamet günü lazım olur bana Şu münasebetsiz alet Kalmıyor meclisin tadı-tuzu Heeey Ebuzıddin Gıygıy! Kes şunu! Kes be kardeşim! Zurnanın zırt dediği yerde Kanatlanıp uçuyor muhabbet Kapanıyor perde. Celal Çalık |
Olsa olsa;
Ya bir ölüm kalım savaşında
Ya da kıyamet günü lazım olur bana
Şu münasebetsiz alet
demenden o an için çok kızdığını anlıyorum ama oğlumuz askere giderken,kızımız evlenirken,ata sporu güreşlerin başlangıcında,efelerin zeybeğinde,Elazığın çayda çırasında (Bazan klarnette kullanılır) Erzurumun Dadaşının Ata Barında , oyununda vazgeçilmez bir folklorik güzelliğimiz olan bu enstrümana sanki biraz haksızlık etmişsin gibi geldi bana. Bak doğruyu söyleyeyim hakikaten olur olmaz yerde çalınması rahatsız edici olabiliyor ama bunda zurnanın ne suçu var kimse çalmazsa garibim orda durur öyle,kendiliğinden bağırıp kimseyi rahatsız etmezki. Demem o ki kızacaksan bunu olur olmaz yerde çalanlara kız .:)) Bende bir zurna havası yaptım sabah sabah, Zurnada peşrev olmaz ne çıkarsa bahtına derler ya öyle oldu işte.:))
Hoşça kal değerli şairim,sevgili üstadım.