ŞAH DAMARINDAN YAKIN ACILARDahası var mıdır şunca zikrin Zevk ile sürdüğün değil asla Cefanla yaşadığın ne yalan Ne inkârı sebepsiz kılınan hüzünlerin. Şah damarından yakın acılar Yine daha yakın andığın ve aşk diye İnlerken evrenin gam telinde Hep biriken bir iklim sükûnetinde Cahil bedellerin. Aşkın hükümranlığında Ne gölgen ne sahipsiz sanılan benliğin; Dirayetin sınandıkça Dilinin döndüğü değil bilakis Yüreğin iz sürdüğü şunca sefil kelamın Hem de kerameti bitimsiz bir rota Hicap edenlerden olma sakın ha Sevip diri bildiğine hükmeden Aşkın sızısında edindiğin matem. Deryalar aş istersen Sevdiğin kadar büyülü ve büyüksün sen, evren: Yalıtıldığım haznemde kayıtsız bir nota Kaybolduğum çöllerde susuz hayta bir çiçekten Daha diriyim. Sığmadığım kadar sığıntı bildiğim şu fani beden; Sevip sevmekten imtina eden hangi sicil Yine gözümde tahakkümperver Hangi iz derinde kalan kanıtı Yaşadığına dair değil sadece Ölümü son bildiğin Metazori bir iklim. Zamanda tutsaksın madem Ehli keyif bir fani olmayı asla dilemedim. Hüznüm kadar mutluyum Mutlu olduğum kadar yansızım Yarımlarımdan doğan yeni bir iklimden bile alacaklı Şu tefekkür yüklü ruhu Kutsarken Tanrı, Aşkın da sitemine sığındım bir kez Sinemde olsa yaram Yoksa yârim ne fayda? Ürktüğüm bir gerçek ve kaçtığım gerçeklerden Sivrilmeyi değil gömülmeyi talep ediyorum. |