Ateş kızılı güneşi bekledim...
Varılmış dalların aşıldığı yolardan geldim
Yorgunum diyemedim... Yağmurları gözlerimde Umutlarımı sırtımda taşıdım... Yüreğimi vuslata sakladım Mukayyet olamadığım düşüncelerin sonundayım Yankılanmış isyanların endişesini artık taşımıyorum Delirmiş toprak-su birikintisinin öfkesine aldırmıyorum... Örtüsünü çektiğim aynı toprağın üzerine basıyorum... Şimdi masalımın çölündeyim Sevdanın leyl dilinden makamlar dinledim Güllerin dikenlerini tek tek biledim Mukayyet olduğum düşleri ezber eyledim... Saymadığım kadar ateş kızılı güneşlerin Akşam vedalarını izledim Sondan başlayıp ilk baharı gözledim Daların saçlarına beyaz taçlar taktığı mevsimdeyim Yine bu akşam ateş kızılı güneşi bekledim... Aybüke |
dökülen sessiz çıglıklar
söylenmeyen sözler
sevda tadında mısraların kalbi
harika bir şiir okudum
etkilenmemek elde değil.
kutluyorum şiir tadında kalın