İkindi Rubaileri-3
EN SONUNDA
Bir elâ gözlü yârin kapısında kışladım Mutlu olması için öz nefsimi taşladım Tamtakır oldu gönül bir vefasız uğruna Yetmedi en sonunda ömrümü bağışladım GÖZÜNÜ KISKANIRIM Dikenler benim olsun, güller deresin ey yâr! Cefa bana revadır, sefa süresin ey yâr! Gözünü kıskanırım nazar kıldıklarından Her nereye bakarsan beni göresin ey yâr! MÂZİDE HER NE VARSA Âşığı usandıran sevdiğinin nazıdır Yâr alnındaki yazı, alnımdaki yazıdır İçimdeki mezarda mahşeri bekler sırrın Mâzide her ne varsa içimde bir sızıdır HİCRAN YURDU Öncelikler değişti, evveli ahir ettik Açıldı sır sandığı, gizliyi zahir ettik Bazen dağları deldik, bazen düştük çöllere Dünya hicran yurdudur, vuslatı tehir ettik ÖLÜMSÜZLÜK PEŞİNDE Hazır mıdır insanlık yaklaşmakta olana? Gerçeği teslim ettik bir kuru kör yalana Beyhude dolaşırlar ölümsüzlük peşinde Acep rastlayan var mı bu dünyada kalana? KÜLLENİR HATIRALAR Teselli pınarında gönlümü avuturum Düne dair ne varsa dizimde uyuturum Unutmam desem bile inanma ey sevgili! Küllenir hatıralar, seni de unuturum M. NİHAT MALKOÇ |
su gibi akan sevgi dolu duygularınızı
sel misali coşmuş