MAHPUSHANENİN DEMİRİ
MAHPUHANENİN DEMİRİ
Mahpushanenin pencere demiri bile benden rahat! Ah yüreğim, başıma neler açtın sen, Kelebek kadar narindin hani, Atışların keman gibiydi… Birden ne oldu sana; Haksızlık karşısında, Ateş topuna döndün. Bak şu dala konan serçe ne diyor sana, Uzaktan bakarak. Ah yürek ah , kabil olsaydı Alırdım seni oradan, Benimkiyle yer değiştirirdim, Uçup giderdim; sadece şunu söyler dönerdim, Seni seviyorsa bu yürek, Ölene kadar sözünde durması gerek. Ben buradayım, İki hayatım var, biri burada mahpushanede, Birisi hayalimde. Geceler, geceler, ah geceler, Sessiz ıssız bir yorgan gibi örtüyor kabuslarımı… Hasretin, ayrılığın, sevginin zoraki misafiriydi, Ve sabah uyandığımda zihnimde tek sen vardın, Özlemin içimde bir kor gibi yanarken… Şansımı bir denesem mi? Şu taş duvara ters ters bakıp tekmelesem mi? Yüreğimin kanaması hiç durmuyor. Gittikçe daha çok acıyor. En kötüsü ne biliyor musun? Ölmüyor. Şu pencerenin demiri var ya. Öyle gıcık ki bana bakıp bakıp gülüyor!... Yusuf Yılmaz |
Kutluyorum efendim
Bu güzel eseri yazan
Kıymetli şairimizi
Selam ve dua ile