Habîb-i Neccar İmanı
Habîb-i Neccar dağı eteğinde Antakya şehri,
Şehrin kuzeyinde sessizce akar Asi nehri, Putperest bu şehir halkını kurtarmalı biri, Antakya deyince unutma Habîb-i Neccar’ı... Dünyada elçi gönderilmeyen kavim yoktur, Maalesef elçi gelse de inanmayan çoktur, İman yönü yok rabbi tanımaz, karnı toktur, Habîb-i Neccar ulaşılması zor bir doruktur. Hz İsa( as) iki elçisini şehir halkına gönderir, Antakya halkına dine iman etmeyi bildirir, Putperestlikten vazgeçin Rabbimiz birdir, Ne yazık ki tek iman eden Habîb-i Neccar’dır. Antakya’daki halk inanmaz gelen iki elçiye, Üçüncü elçi de desteğe gelir katlanır çileye, Allah’ın bir olduğunu anlatırlar her bireye, Habîb-i Neccar imanıyla ün katar beldeye. Uzak yerden koşarak Habîb-i Neccar gelir, Şehir halkının elçilere zarar vereceğini bilir, Bu elçiler doğru söylüyor doğrular sevilir, Habîb-i Neccar bu halk tarafından dövülür. Habîb-i Neccar marangozculuk yapan biri, Ailesinin rızkını kazanmak için çalışan biri, Kazandığının yarısını fakire harcayan biri, Fakir fukara asla unutmaz Habîb-i Neccar’ı... Doğru söyleyenler taşlansa da her devirde, Çare olmaya çalışır imansız kişilerde derde, Yarab imandan tatmak nasip eyle her ferde, Habîb-i Neccar iman ettiğinden ezilir yerde. Antakya halkı niye böyle imansızlık şaşkını, Öyle azmışlar ki testereyle keserler başını, Dinlemezler, görmezler gözden akan yaşını, Kullar bilmeli Habîb-i Neccar’ın iman aşkını... Haksızlık karşısında susanlar dilsiz şeytan, Rabbi bilip iman etmek için yarattı yaratan, Tarihte iman eden çok örnek sunmuş atan, Habîb-i Neccar’dır cami avlusunda yatan... Peygamberimize de mecnun diyenler oldu, Davet ettiği İslâmiyet yolu en doğru yoldu, Sabretti 23 yıl anlattı çevre ashab ile doldu, Habîb-i Neccar gibi doğru olanlar iman buldu... İmana davet edenler horlanmış her devir, Yarabbi inanmayın kişileri de hakka çevir, İman kapısından girerek getirsinler tekbir, Antakya’da iman eden Habîb-i Neccar’dır. Anadolu’da yapılan ilk cami adınla yaşar, Kullar turistik amaçla cami avlusuna koşar, Avludaki mezar insanların bu haline şaşar, Kulların haline üzülen Habîb-i Neccar var. Nice kavimler Ad,Semud,Lut...Tarihe gömüldü, Her kavimden çok azı elçiye iman etti güldü, Tarihi kaynaklara baktığında savrulan küldü, Habîb-i Neccar Antakya şehrinde açan güldü... Gülü görüp güzel kokuyu hissetmeli kullar, Mantıklı düşündüğünde İslâm’a çıkar yollar, İyilik, doğruluk, vefa, huzur ile sarkar kollar, Tüm bu özelliklere sahip Habîb-i Neccar var. Habîb-i Neccar’ı anlatmak gerek her insana, Sahiplenip insan hayran olmalı güçlü imana, İnan hayranız öleceğini bilerek dik durmana, Habîb-i Neccar güzel pencere açsın dünyana... Ölmedin, şehitsin! Şehitler ölmez bizim dinde, Gördün mü daha kanayan yara var kefeninde, Habîb-i Neccar İmanı ile şehitlik olsun gözünde, Elimizi açıp dua edelim Habîb-i Neccar önünde... 28.02.2018 Hasan Kaya Eğitimci-Şair-Yazar |